Sirke Fıçısı Hangi Ağaçtan Yapılır? Bilim ve Gelenek Arasında Bir Yolculuk Geçenlerde pazardan aldığım ev yapımı üzüm sirkesini denediğimde, ilk yudumda damağımda bıraktığı yoğun ve katmanlı tadı hemen fark ettim. Satıcı kadın bana gururla, “Bunu dut ağacından yapılmış eski fıçıda beklettim,” dedi. O an aklıma şu soru geldi: Sirke fıçısı hangi ağaçtan yapılır? Bu sorunun cevabı yalnızca teknik bir detay değil; kimyadan kültüre, gelenekten sağlığa kadar uzanan geniş bir hikâye. Bilimin Söylediği: Ahşap ve Fermentasyonun Kimyası Bilimsel açıdan sirke üretimi, fermantasyon sürecine dayalıdır. Alkol, asetik asit bakterilerinin etkisiyle aside dönüşür ve ahşap fıçı burada aktif bir rol oynar. Meşe, kestane,…
4 YorumKategori: Makaleler
Bir Yıldızın Iraksım Açısı Nedir? Toplumsal Yapılar ve İnsanın Yönü Bir Araştırmacının Samimi Girişi: Toplumsal Yapıların ve Bireylerin Etkileşimi Bir araştırmacı olarak, dünyayı anlamaya çalışırken bazen kelimelerin, ölçülerin ve hesaplamaların ardında yatan derin anlamları sorgulamayı alışkanlık haline getiriyorum. Şu an ise, “Iraksım açısı” gibi astronomik bir terimi toplumsal bir analiz bağlamına yerleştirerek, toplumsal yapıların ve bireylerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini anlamaya çalışacağım. Belki de en şaşırtıcı olanı, bu iki dünyayı birleştirirken bulacağım ilişki olacak. Iraksım açısı, astronomide bir yıldızın, gözlemciye göre gökyüzündeki yatay konumunu tanımlar. Peki, bunun toplumsal yapılarla nasıl bir ilgisi olabilir? Aslında bu soruyu sormak, toplumsal yapıları ve…
8 YorumİŞKUR’da Hastanelere Alım Var mı? Geçmişten Günümüze Sağlık Sektöründe Değişim ve Dönüşüm Bir Tarihçinin Gözüyle: Geçmişten Bugüne Sağlık Alanındaki Gelişmeler Geçmişi anlama çabası, hepimiz için önemli bir yolculuktur. Çünkü tarih, yalnızca birer olaylar silsilesi değil, insanlık olarak nasıl geliştiğimizi, hangi kırılma noktalarından geçerek bugüne ulaştığımızı ve toplumsal yapıları nasıl dönüştürdüğümüzü anlatır. Sağlık sektörü de bu dönüşümün önemli bir parçasıdır. Tıbbın ilk zamanlarından bugüne, her medeniyetin kendi sağlık sistemini inşa etme çabası, hem toplumların ihtiyaçlarına hem de çağın gerekliliklerine göre şekillendi. Peki, bugün İŞKUR üzerinden hastanelere alımlar söz konusu mu? Bu soruya yanıt verirken, sağlık sektöründeki dönüşümü ve İŞKUR’un rolünü geçmişten…
4 YorumAydes Ne Demek? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyasi Analiz Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal yapıları ve güç ilişkilerini incelerken, kavramların, terimlerin ve sembollerin bireylerin düşünce dünyasında nasıl anlam kazandığını görmek her zaman ilgimi çeker. Kavramlar, toplumsal düzenin ve siyasal yapıların inşasında önemli bir araçtır. Bu yazıda ele alacağımız “Aydes” terimi, ilk bakışta gündelik bir kelime gibi görünse de, derinlemesine analiz edildiğinde, güç, iktidar ve toplumsal normlarla ilişkilendirilebilecek bir kavram olarak karşımıza çıkar. Peki, “Aydes” ne demek? Bu terim, siyasetin ve toplumsal ilişkilerin nasıl şekillendiğini ve cinsiyet temelli bakış açıları ile nasıl etkileşime girdiğini anlamak için önemli bir…
8 YorumKatma Değer Vergisi Oranı Nedir? Küresel ve Yerel Dengelerin Gözünden Bir Yolculuk Merhaba sevgili okur, bugün sizlerle hepimizin hayatında var olan ama çoğu zaman arka planda bıraktığımız bir konunun derinliklerine inmeye çalışacağız: Katma Değer Vergisi, yani KDV. Bu yazıyı, farklı perspektiflere açık biri olarak kaleme alıyorum; çünkü bir ülkenin KDV oranı yalnızca rakamlardan ibaret değildir. O rakamların ardında ekonomik stratejiler, toplumsal tercihler ve kültürel bakış açıları vardır. Gelin bu görünmez verginin dünyadaki ve Türkiye’deki serüvenine birlikte bakalım. Kısa cevap: Katma Değer Vergisi (KDV), mal ve hizmetlerin üretimden tüketime kadar her aşamasında uygulanan dolaylı bir vergidir. Türkiye’de genel oran %20’dir; bazı…
8 YorumYumuşak Huy Ne Demek? Toplumsal Bir İnceleme Toplumların yapısını, bireylerin psikolojik ve davranışsal özellikleriyle birbirine nasıl bağlı olduğunu anlamaya çalışmak, her zaman merak uyandırıcı olmuştur. İnsanları tanımak, onların içinde bulundukları toplumsal yapıyı da anlamayı gerektirir. Bu yazıda, toplumsal normların ve kültürel pratiklerin bireylerin özelliklerine nasıl şekil verdiğini ve “yumuşak huy” kavramının bu bağlamdaki anlamını keşfedeceğiz. Yumuşak huy, toplumun kültürel normları doğrultusunda, genellikle sabırlı, anlayışlı, nazik ve esnek olan bireyler için kullanılan bir ifadedir. Ancak bu kavramın, yalnızca bir kişisel özellikten öte, toplumsal bir yükümlülük ve beklenti olduğunun altını çizmek önemlidir. Toplum, bireylerin belli özelliklere sahip olmasını genellikle onlardan bekler, ve…
4 YorumKasko Hangi Durumda Karşılamaz? Arabayı Uçurursan Sigorta Uçup Gider! Şimdi dürüst olalım… Hepimiz bir kere de olsa “Kaskom var, bir şey olmaz.” diye düşünüp içimizi rahatlattık değil mi? Ancak işin aslı öyle değil sevgili direksiyon kahramanları! Kasko her derde deva bir sihirli değnek değildir. Bazen öyle durumlar olur ki sigorta şirketi, “Bu kadarına da pes!” deyip arabayı değil sizi bırakır. Gelin bu işi biraz gülerek, biraz öğrenerek çözelim. Erkeklerin stratejik zekası ve kadınların empatik yaklaşımıyla harmanlayarak kasko dünyasının eğlenceli karanlık yüzüne dalıyoruz! Kasko, Aşk Acısı Gibi: Her Şeyi Karşılamaz! Bir arabaya ne kadar özen gösterirsek gösterelim, bazen başımıza gelmemesi gereken…
Yorum BırakKasap Türkçe mi? Geleceğin Dil Haritasında Şaşırtıcı Bir Yolculuk “Kasap Türkçe mi?” diye sormak, ilk bakışta basit bir dil sorusu gibi görünebilir. Ancak bu sorunun ardında çok daha derin bir anlam, bir gelecek senaryosu yatıyor olabilir. Belki de bu satırları okuyan sen de benim gibi, kelimelerin kökeninden çok daha fazlasını merak ediyorsun: Gelecekte dilin, kültürün ve kimliğin nereye evrileceğini… Gel, birlikte bu sorunun peşinden gidip düşünelim. Çünkü bazen küçük bir kelime, geleceğin büyük hikâyelerini fısıldar. Kasap: Bir Meslekten Fazlası mı? “Kasap” kelimesi, et kesen bir zanaatkârı tanımlamakla kalmaz; aynı zamanda toplumların üretim, tüketim ve yaşam alışkanlıklarına dair ipuçları taşır. Türkçede…
8 YorumTürkiye’nin En Büyük Hastanesi Kaç Yataklı? Sosyolojik Bir Perspektiften Toplum ve Sağlık Kurumları Bir sosyolog olarak, toplumun aynasını en net görebildiğimiz yerlerin başında hastaneler gelir. Çünkü hastaneler, yalnızca sağlık hizmetlerinin verildiği yerler değil; toplumsal normların, cinsiyet rollerinin, kültürel pratiklerin ve hatta sınıfsal farklılıkların yeniden üretildiği mikro toplumlardır. “Türkiye’nin en büyük hastanesi kaç yataklı?” sorusu da aslında bir sayısal verinin ötesindedir; bu soru, sağlık sisteminin arkasındaki devasa toplumsal yapıyı ve modern toplumun örgütlenme biçimini anlamamızı sağlar. Modern Sağlık Kurumları: Toplumsal Yapının Görünür Yüzü Türkiye’nin en büyük hastanesi, Ankara’da bulunan Bilkent Şehir Hastanesi’dir. Yaklaşık 3.704 yatak kapasitesiyle devasa bir sağlık kompleksi olan…
6 YorumTeşebbüs Kabiliyeti Nedir? Tarihsel Arka Planı ve Günümüzdeki Akademik Tartışmalar Giriş: Teşebbüs Kabiliyetinin Evrimi Toplumların ekonomik ve sosyal yapıları, bireylerin girişimcilik yetenekleriyle şekillenir. Bu bağlamda, “teşebbüs kabiliyeti”, bireylerin fırsatları tanıma, riskleri yönetme ve yenilikçi çözümler üretme kapasitesini ifade eder. Ancak bu kavram, tarihsel süreç içinde farklı anlamlar kazanmış ve günümüzde çeşitli akademik disiplinlerde tartışılmaktadır. Teşebbüs Kabiliyetinin Tarihsel Gelişimi Teşebbüs kabiliyeti kavramı, ilk olarak 20. yüzyılın ortalarında, psikolog R.W. White tarafından “motivasyonun yeniden düşünülmesi: yeterlilik kavramı” başlıklı makalesinde ele alınmıştır. White, bireylerin çevreleriyle etkin etkileşimde bulunma yeteneğini “yeterlilik” olarak tanımlamıştır. [1] 1970’lerde, psikolog David McClelland, bu kavramı daha da geliştirerek, bireylerin…
Yorum Bırak